B.A. Felsefe (Bilkent Üniversitesi, 2016)
M.A. Philosophy (Simon Fraser University, 2016 – 2019)
PhD. Philosophy (McGill University, 2019 – )
____________
1. Merhaba Cem! Bize biraz kendinden bahset. Bilkent’ten mezun olduğundan bu yana neler yapıyorsun?
Merhaba! Mezun olduğumdan beri çok fazla şey yapma şansım olmadı. Bilkent’teki son birkaç dönemim lisansüstü programlara başvurmakla geçmişti, yazın da Kanada’ya taşındım ve yüksek lisansıma başladım. Bunun dışında henüz çok bir şey yapmadım!
2. Şimdi neredesin ve ne üzerine çalışıyorsun?
Şuan Simon Fraser University’de felsefe yüksek lisansımı tamamlıyorum. Bunun yanında okul masraflarımı karşılamak için de öğretim asistanlığı yapıyorum. Vaktimi dersler ve asistanlıkla geçiriyorum!
3. Neden Bilkent’te felsefe okumayı seçtin?
Sanırım felsefeye yönelme sebeplerim diğer felsefe bölümleri arasından Bilkent’in sıyrılmasına yardımcı oldu. Felsefeyle ilgilenme sebebim biraz daha teorik sorularla ilgileniyor olmamdı. İleride felsefeden başka bir alana yönelebileceğimi de düşündüğüm için Bilkent’te felsefe okumak makul bir seçim haline geldi, çünkü bölümün müfredatı çok geniş bir alanı kapsıyor ve öğrencilerine felsefe dışında disiplinlere de aktarılabilecek yetenekler katıyor. Bunun yanında yandal yapabilme imkanı da heyecan vericiydi!
Mezun olduktan sonra bir akademik kariyere yönelebileceğimi de düşünüyordum, ki bu noktada Bilkent Felsefe eşsiz. Bölümde canlı bir araştırma kültürü var, ve öğretim üyeleri alanlarındaki en güncel tartışmalara katkıda bulunuyorlar. Bilkent Felsefe akademik kültür edinmek için harika bir yer. Bölümün yüksek akademik saygınlığını öğrendiğimde Bilkent’te felsefe okumanın benim gibi akademik bir kariyer düşünen biri için en iyisi olduğuna karar verdim.
4. Bilkent’te felsefe okumak nasıl bir deneyimdi?
Bilkent’te felsefe okumak benim için gerçekten çok keyifliydi. Çok yüksek standartlarda bir felsefe eğitimi aldım, ve ders içinde ve dışında kendimi geliştirecek bir sürü fırsatım oldu.
Bilkent Felsefeyle ilgili en memnun olduğum şeylerden birisi öğrencilere yardımcı olmak için herkesin çabalaması. Bölümün görece küçük boyutu sayesinde öğretim üyeleri öğrencilere bol bol zaman ayırabiliyorlar, ve bu sayede hem öğrenciler ürettikleri işler konusunda detaylı yorumlar alabiliyor, hem de ders dışı bir çok önemli etkinlik mümkün hale geliyor. Örneğin öğrencilerden bir çalıştay, konferans veya okuma grubu gibi bir fikir geldiğinde, bölüm bu fikirleri gerçeğe dönüştürmek için bütün imkanlarını kullanıyor. Bu tarz imkanların öğrencilere sunulması da öğrencinin kendini geliştirmesi için çok önemli.
Bölümde çok destekleyici ve dostane bir ortam var. Bu olumlu ve aktif iklim sayesinde ben eğitimim boyunca bölümde hep evimde hissettim.
5. Felsefe lisans eğitimin akademik kariyer veya iş hayatına nasıl etki etti?
Şu an bir felsefe yüksek lisansı yaptığım için, lisans süresince edindiğim yetenekleri doğrudan kullandığımı söyleyebilirim. Yalnızca derslerin içeriklerine aşina olmaktan öte (ki içerik açısından Bilkent’in beni yüksek lisans için inanılmaz iyi hazırladığını söylemeden olmaz) taslak çıkarmak, araştırma yapmak, yazmak, sunum yapmak ve tartışmalara katılmak gibi yetenekleri de lisans eğitimim sayesinde aldım. Bu yeteneklerin hepsi lisansüstü eğitim için inanılmaz değerli, ve lisans yıllarım boyunca bu yetenekleri geliştirebildiğim için memnunum.
Yüksek lisans öğrenciliğinin yanında, bir öğretim asistanı olarak ders işlemem ve öğrencilerime sunacak malzeme hazırlamam gerekiyor. İşin mutfağına geçip ders veren tarafa düşünce aslında felsefe eğitiminin beni buna ne kadar iyi hazırladığını fark ettim. Örneğin, derslere hazırlanırken genelde o hafta işlenen metinleri anlaşılabilir kılmam ve özlü bir şekilde öğrencilere sunmam gerekiyor. Tartışmaların veya sorunların özünü saptamak ve bunun üzerinden anlaşılabilir diyalog kurmak felsefe eğitiminin bana kattığı en temel yeteneklerden biriydi. Dolayısıyla felsefe eğitimi beni ders işlemeye de iyi hazırladı diyebilirim.